Introduction: The stigmatization of the people might cause to expose severe problems in social interaction besides leading adjustment problems in treatment. Suicide is one of the major public health problems. There are some various aspects of suicide in preventive medicine. In this study, investigating of the attitudes in non-medical students towards suicide attempters was aimed.
Methods: Medical students in Afyon Kocatepe University were included in the study. The consents were taken after explaining the aim of the study. The participants were asked tofulfill social distance, skillfulness and dangerousness scales.
Results: One hundred-one nonmedical students were enrolled in the study. Thirty-five of the non-medical students were male and 66 of them were female. Sixteen of them had obtained psychiatric support while 85 of them had not. Fifty-one of the students had a met a suicide attempter before while fifty of them had not. In social distance scale, 95% of the students do not agree, “Supervising to their children from a suicide attempter for few hours” and “their children marry with a suicide attempter”. In skillfulness scale, the suicide attempters were rated less skillful at a rate of more than 75% in all eight subtitles. Fifty percent of the students were prejudiced the suicide attempters as dangerous and replied negatively to dangerousness subtitles.
Discussion: The process lying under ending someone’s life with own self are complex and requisites biologic, psychological and social influences enrollments. In our study, being socially distant to suicide attempters in non-medical students were found 70-90% ranges. This attitude might disturb the social interactions of suicide attempters. In addition, 70-95% of the students had neutral or definitely disagree opinions to suicide attempters among ‘they can be emphatic’, ‘can externalize their positive feelings’, “may have good social skills” or “can copy with daily problems” questions. Deficiency in skillfulness was accounted for suicide attempts according to these attitudes in the students.
Daha önce özkıyım davranışında bulunanlara tıp fakültesi dışındaki öğrencilerin bakışı
Giriş: Bireylerin damgalanması, tedaviye uyum göstermelerinde sorunlara yol açtığı gibi, onların sosyal ilişkilerinde de ciddi sorunlarla karşılaşmalarına neden olabilir. Özkıyım en önemli halk sağlığı sorunlarından biridir. Koruyucu ruh sağlığı kapsamında ele alınması gereken özkıyımın çeşitleri yönleri vardır. Çalışmada daha önce özkıyım davranışında bulunmuş kişilere karşı tıp dışı fakülte öğrencilerinin bakış açılarını araştırmak amaçlandı.
Yöntem: Çalışmaya Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde öğrenim gören tıp dışı fakültelerden gönüllü olarak katılan öğrenciler alındı. Öğrencilere sözel olarak çalışmanın amacı anlatıldı, onayları alındı. Katılmayı kabul eden öğrencilerden sosyal uzaklık, beceri değerlendirme ve tehlikelilik ölçeklerini doldurmaları istendi.
Bulgular: Çalışmaya toplam 101 öğrenci katıldı. Tıp dışı fakülte öğrencilerinden 35’i erkek, 66’sı bayandı. Daha önce psikiyatrik destek alanların sayısı 16, almayanların 85’ti. Daha önce özkıyım girişiminde bulunan bir kişiyi tanıyanların sayısı 51, tanımayanların 50 idi. Sosyal mesafe ölçeğinde, öğrencilerin %95’i ‘böyle birisinin çocuklarına bakmasına’ ve ‘böyle birisinin çocuklarıyla evlenmesine’ kesinlikle karşı çıkmaktaydı. Beceri değerlendirme ölçeğinin sekiz alt başlığının hepsinde öğrencilerin %75’inden çoğu daha önce intihar girişiminde bulunmuş insanları becerikli bulmuyordu. Öğrencilerin yaklaşık %50’si daha önce intihar girişiminde bulunmuş insanları tehlikeli bulmuş ve tehlikelilik alt başlığındaki sorulara olumsuz yanıtlar vermişti.
Tartışma: Kişinin kendi yaşamını kendi eliyle sonlandırma isteğinin altında yatan süreçler karmaşıktır ve biyolojik, ruhsal, toplumsal birçok etkenin birlikte rol oynamasıyla harekete geçmektedir. Çalışmamızda daha önce intihar girişiminde bulunmuş kişilerden sosyal olarak uzak durma görüşü %70-90 oranında muhtemelen/ kesinlikle istemem şeklinde idi. Bu durumun, özkıyım davranışında bulunmuş kişinin sosyal etkileşimini daha da bozacağı açıktır. Dahası, özkıyım davranışında bulunan kişiler için tüm katılımcılar ‘empati kurabilir’, ‘olumlu hislerini dışa vurabilir’, ‘günlük sorunlarını halledebilir’, ‘güzel sosyal yeteneklere sahiptir’, ‘günlük sorunlarını halledebilir’ gibi beceri ölçen sorulara %75-95 oranında nötr/kesinlikle katılmıyorum yanıtını vermişlerdir. Bu tutum özkıyım davranışından bu davranışta bulunanların beceri eksikliğini sorumlu tuttuklarını düşündürmektedir.