Objective: The objective of this study was to identify premenstrual symptom distribution and its severity in adolescent girls diagnosed with depressive disorder, to assess the relationship between the severity of depression and premenstrual symptoms and to demonstrate whether or not there was difference between the healthy and depressed girls in terms of their premenstrual symptom distribution and severity.
Methods: The subjects were 40 adolescent girls who applied to the Ege University, Faculty of Medicine, Department of Child Psychiatry and were diagnosed with depression after having been clinically interviewed according to DSM-IV and rated 17 or above at the Beck Depression Inventory. The control group consisted of 37 healthy adolescent girls. Premenstrual symptoms have been assessed retrospectively by means of Premenstrual Assessment Form (PAF).
Results: It has been found that the premenstrual symptoms of the girls diagnosed with depression were ‘more severe than those of the healthy group and the former scored considerably much more than the latter on the Tiredness’ subscale of the PAF. An increase in the severity of premenstrual symptoms has been seen along with the increase in that of depression.
Conclusion: When adolescent girls with symptoms of depressive disorder are to be treated, taking the differences in pre-menstrual symptoms into consideration will be useful for a better understanding of the emotional, behavioral and physical changes experienced in this period. (Anatolian Journal of Psychiatry 2005; 6:145-153)
The distribution and severity of premenstrual symptom in adolescent girls diagnosed with depressive disorder
Amaç: Bu çalışmada, depresif bozukluk tanılı genç kızlarda adet öncesi belirtilerin dağılımını ve şiddetini tanımlamak, depresyon şiddeti ile adet öncesi belirti şiddeti arasındaki ilişkiyi değerlendirmek, sağlıklı genç kızlarla belirti dağılımı ve şiddeti açısından fark olup olmadığını ortaya koymak amaçlanmıştır.
Yöntem: Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Polikliniği’ne başvuran, DSM-IV’e göre yapılan klinik görüşmeler sonucunda “depresif bozukluk” tanısı konan ve Beck Depresyon Ölçeğinden 17 ve üzerinde puan alan 40 genç kız (depresif bozukluk grubu) ve sağlıklı 37 genç kız (kontrol grubu) çalışmaya alınmıştır. Premenstruel Değerlendirme Formu (PDF) ile adet öncesi belirtiler geriye dönük olarak değerlendirilmiştir.
Bulgular: Depresif bozukluk tanılı genç kızların adet öncesi belirtilerinin sağlıklı gruba göre daha şiddetli olduğu ve PDF’nun “yorgunluk” alt ölçeğinin önemli derecede daha fazla olduğu saptanmıştır. Depresif bozukluk şiddeti arttıkça adet öncesi belirtilerin şiddetinde de bir artış belirlenmiştir.
Sonuç: Depresif belirtileri olan genç kızlar tedavi edileceğinde adet öncesi dönemdeki belirti farklılıklarını göz önünde bulundurmak, bu dönemde yaşanan duygusal, davranışsal ve fiziksel değişikliklerin daha iyi anlamak için yararlı olacaktır. (Anadolu Psikiyatri Dergisi 2005; 6:145-153)