.png)
Objective: The aim of this study is to examine the frequency and the patterns of spouse violence during pregnancy.
Method: This study was conducted on women who had the history of pregnancy in the current or past and who attended to a primer care health setting in Eskisehir from April 1st, 2001 to June 31st, 2001. The women were applied a form which was prepared by the researchers. The form included the questions which were connected with the frequency and the types of domestic violence, the characteristics of abused women and their husbands.
Results: Out of 154 women, 71.4% had a abuse history; 99.1% (109 women) emotionally/verbally, 25.9% physically, 3.9% had been sexually abused. There were statistically important differences between abused women and their husbands about at jobs after marriage, and working status (p<0.05).
Conclusion: The proportion of abused women who had experienced abuse during the pregnancy was very high. It was seen that women of all socioeconomic-cultural differences such as age, living place, education and job had been abused by their spouses. It was drawn a conclusion that the most abused women had been beared the marriage due to the factors such as primarily economic depression, secondarily being under community pressure, fear, not having a place to stay. (Anatolian Journal of Psychiatry 2002; 3:75-87)
Hamilelikte aile içi eş şiddeti:Birinci basamak sağlık kurumuna başvuran kadınlar arasında bir araştırma
Amaç: Bu çalışmada, kadınların hamilelik esnasında aile içi eş şiddetine maruz kalma sıklığını ve uğradıkları şiddet türlerini tesbit etmek amaçlanmıştır.
Yöntem: Bu çalışma, 01 Nisan 2001-31 Haziran 2001 tarihleri arasında Eskişehir’de bir birinci basamak kurumuna başvuran, görüşme anında ya da geçmişinde en az bir kez hamilelik öyküsü olan kadınlarda yapıldı. Kadınlara, araştırmacılar tarafından geliştirilen ev içi şiddetin sıklığı, türleri, şiddete maruz kalan ve uygulayanların özellikleriyle ilgili bir anket uygulandı.
Bulgular: Belirtilen sürede görüşülen ve hamilelik öyküsü olan 154 kadının 110 (%71.4)’u hamilelik sırasında eşi tarafından fiziksel, cinsel, ruhsal/sözel şiddet türlerinden birine ya da daha fazlasına maruz kaldığını belirtmiş olup sırasıyla ruhsal/sözel şiddet oranı %99.1 (109 kişi), fiziksel şiddet oranı %36.4 (40 kişi) ve cinsel şiddet oranı ise %5.4’tür (6 kişi). Şiddete uğrayan kadınlar ve şiddet uygulayan eşleri arasında evlendikten sonra işte değişiklik ve iş durumları açısından istatistikselolarak anlamlı bir farklılık saptanmıştır (p<0.001).
Tartışma: Hamilelik sırasında kadınların şiddete uğrama oranının hiç de az olmadığı; şiddetin yaş, yerleşim yeri, eğitim, meslek gibi demografik, ekonomik, sosyal ve kültürel farklılıklardan bağımsız olarak her seviyedeki ailelerde yaşanabildiği; kadınların çoğunun başta ekonomik yetersizlikler olmak üzere toplum baskısı, korku, gidecek yerinin olmaması gibi etkenler nedeniyle evliliğe katlandıkları sonucuna varılmıştır. (Anadolu Psikiyatri Dergisi 2002; 3:75-87)