ALPHA PSYCHIATRY

Psychotropic drug use in pregnancy and fetal outcome

1.

Ege Üniversitesi, İzmir

Alpha Psychiatry 2009; 10: Supplement S99-S99
Read: 633 Downloads: 487 Published: 03 May 2021

Psychiatric disorders in pregnancy have high rates of relapse when medications are discontinued. However, use or not to use psychiatric medications can be associated with complications1,2 The decision regarding to psychotropic drug use in pregnancy should be given following patient and spouse are informed and together with the physicians by making risk-benefit assessment3 In addition, our objective is to present assessments and postpartum follow-up of acase with diagnosis of "obsessive compulsive disorder" and "psychosis" who used risperidone, paroxetine, alprazolam and some other drugs before and throughout her pregnancy and her baby. She gave birth to a female infant weighing 3280 gr, 48 cm with APGAR scores of 9-10 at first and fifth minutes at weeks with a cesarean delivery. The baby had no congenital malformation but neonatal toxicity including myoclonus, irritability and tremor was observed. There was a normal mental and motor development of the child during the first 15 months. In this paper, a case that was used risperidone, paroxetine and alprazolam before and through-out pregnancy and her baby, which showed neonatal toxicity but no congenital malforma-tions are presented and discussed. Because of ethical reasons, it is not possible to carry out prospective studies in pregnant women. This case may contribute the theme of polypharmacy use in pregnancy and its possible risks to fetus including teratogenicity, neonatal toxicity and postnatal behavioral teratogenicity.


Gebelikte psikotrop kullanımı ve fetüs üzerine etkileri

Ruhsal bozuklukların gebelik döneminde ilaç kesimine bağlı olarak alevlenme riski yüksektir. Bu dönemde ilaç kullanımı hem anne, hem de bebek açısından çeşitli riskler taşımaktadır. 1,2 Gebelikte psikotrop kullanımına ilişkin karar, hasta ve eşinin bilgilendirilmesi sonrasında ve tedavi ekibiyle birlikte yarar zarar değerlendirilmesi ile verilmelidir. 3 Bu sunumda amacımız ‘obsesif kompulsif bozukluk’ ve ‘psikotik bozukluk’ tanıları konan, gebelik öncesinde ve gebelik dönemi boyunca risperidon, paroksetin, alprazolam ve diğer bazı ilaçları kullanan bir hastanın ve bebeğinin doğum sonrası izleminden ve değerlendirilmelerinden söz etmektir. Hastamız 37 hafta sonunda miyadında, 3280 gr ağırlığında, 48 cm boyunda, 1. dakikada 9 ve 5. dakikada 10 APGAR skorları olan bir kız bebeği sezaryen doğumla dünyaya getirmiştir. Bebekte doğumsal anomali saptanmamıştır; fakat myokloni, irritabilite ve tremor belirtilerini içeren yeni doğan toksisitesi belirtileri gözlenmiştir. Bebek ilk 15 aylık izlemi sırasında motor ve mental olarak normal bir gelişim göstermiştir. Bu yazıda gebelik öncesinde ve gebelik dönemi boyunca psikotrop kullanan, bebeğinde herhangi bir doğumsal anomali saptanmayan, ancak bebeğinde yeni doğan toksisitesi gelişen bir olgu sunulmuş ve tartışılmıştır. Gebe kadınlarda ileriye dönük çalışmalar etik sorunlar nedeniyle sınırlı kalmaktadır. Bu olgu, gebelikte çoklu ilaç kullanımının teratojenite, yeni doğan toksisitesi ve davranışsal teratojeniteye3 etkisine ilişkin fikir vermesi bakımından önemlidir.

Files
EISSN 2757-8038