ALPHA PSYCHIATRY

Psychosocial risk factors in cardiovascular diseases

1.

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı

Alpha Psychiatry 2003; 4: 106-112
Read: 676 Downloads: 461 Published: 19 May 2021

Cardiovascular diseases have a reciprocal relation with psychosocial state and psychiatric pathology. Furthermore, the same symptoms can signal either primary psychiatric or primary cardiological conditions. Thus, the physician must be aware of the interrelation between psychosocial state and cardiac pathophysiology. This article reviews psychosocial risk factors that pose a risk in the development of some cardiovascular diseases. Psychosocial factors may lower the threshold for ventricular arrhytmias. Stress may cause myofibrillary degeneration directly acting on myocardium. Given the effects of norepinephrine and epinephrine on the myocardium and on peripheral vascular resistance, it is not surprising that psychosocial factors correlate with transient and sustained increases in blood pressure. It has been suggested that the risk of developing hypertension was eight times higher in subjects with high-level psychological stress. Since the earliest descriptions of coronary artery disease, physicians have speculated that psychosocial factors play an important role in its pathogenesis. Several factors such as type A behavior pattern, hostility, depression, lack of social support and low socioeconomic level were reported to be associated with the development of coronary artery disease. Some parts of the pathophysiologic mechanisms are explained by unhealthy life style and poor compliance to treatment regimens. The main pathophysiologic mechanism was considered as increased sympathetic stimulation, decreased vagal control or both. Identification of patients carrying psychosocial risk(s) will help to determine those patients under greater cardiac risk and to initiation of necessary interventions in such patients. (Anatolian Journal of Psychiatry 2003; 4:106-112)


Kardiyovasküler hastalıklarda psikososyal risk etkenleri

Kardiyovasküler hastalıklar psikososyal durum ve psikiyatrik patoloji ile iki yönlü bir ilişkiye sahiptir. Buna ek olarak, aynı belirtiler birincil olarak psikiyatrik ya da birincil olarak kardiyolojik durumların habercisi olabilir. Bu nedenle psikolojik durum ile kardiyak patofizyoloji arasındaki ilişkinin farkında olmak gereklidir. Bu yazıda bazı kardiyovasküler hastalıklar için risk yaratan psikososyal etkenlerin gözden geçirilmesi amaçlanmıştır. Psikososyal etkenler ventriküler aritmi eşiğini düşürebilir. Stres miyokardda doğrudan etki ile miyofibriler dejenerasyon yaratabilir. Psikolojik stres koroner arter hastalığı olanlarda miyokard iskemisi ortaya çıkarabilir. Norepinefrin ve epinefrinin miyokard ve çevresel damar direnci üzerindeki etkileri gözönüne alındığında, psikososyal etkenlerin kan basıncında geçici ve kalıcı artışlarla bağıntılı olması şaşırtıcı değildir. Hipertansiyon gelişme riskinin psikolojik stresi yüksek olan kişilerde sekiz kat daha fazla olduğu belirtilmiştir. Koroner arter hastalığının ilk tanımlamalarından beri, bu hastalığın patojenezinde psikososyal etkenlerin önemli rol oynadığı ileri sürülmüştür. Tip A davranış örüntüsü, öfke, depresyon, sosyal destek azlığı ve düşük sosyoekonomik düzey gibi birtakım etkenlerin koroner arter hastalığının ortaya çıkışı ile ilişkili olduğu belirtilmektedir. Patofizyolojik mekanizmaların bir kısmı sağlıksız yaşam biçimi ve ilaç tedavisine uyumsuzluk ile  açıklanmaktadır. Ana patofizyolojikmekanizma ise sempatik uyarımın artması, vagal kontrolün azalması ya da her ikisi olarak düşünülmektedir. Psikososyal açıdan risk taşıyan hastaların tanınması kardiyak yönden daha fazla risk taşıyan hastaların belirlenmesine ve gerekli girişimlerin başlatılmasına yardımcı olacaktır. (Anadolu Psikiyatri Dergisi 2003; 4:106-112)

Files
EISSN 2757-8038