ALPHA PSYCHIATRY

Psychopathology in first-degree relatives of pediatric obsessivecompulsive disorder patents

1.

Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, ANKARA

2.

Gazi Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı, ANKARA

3.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı, ANKARA

4.

Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği, ANKARA

Alpha Psychiatry 2007; 8: 126-131
Read: 588 Downloads: 404 Published: 08 May 2021

Objective: This study was designed to investigate obsessive compulsive disorder (OCD) and other psychopathologies in parents and siblings of early onset OCD cases.

Methods: Subjects enrolled in the study were 50 parents and 12 siblings of 25 children and adolescents with OCD. Parents of offsprings were assessed to screenpsychiatric disorders using clinical interviews and the Structure Clinical Interview for DSM-IV Axis I Disorders (SCID-I). Siblings of children and adolescents with OCD were also screened systematically with clinical interviews and either with Schedule for Affective Disorders and Schizophrenia for School Aged Children, Present and Lifetime Version (K-SADS-PL) or with SCID-I depending on age.

Results: Psychopathologies in the mothers which were evaluated with clinical interviews and SCID-I revealed significantly increased anxiety disorders in general in mothers of OCD cases than control mothers. When anxiety disorders were evaluated separately, OCD was found to be significantly higher in mothers of patients with OCD compared to mothers of control group. Fathers of OCD cases were found to have more tic disorders than the fathers of control cases and the result was statistically significant. No significant difference was found between siblings of both groups according to psychopathology.

Conclusion: Mothers of children and adolescents with OCD had significantly higher OCD than the control mothers. This finding is consistent with the idea of familial tendency of OCD which begins during childhood and adolescence. Because tic disorders are more frequent in families of patients with OCD, it is thought that OCD and tic disorders may be different manifestations of same pathology or both disorders have a similar genetic basis. In the present study significantly higher tic disorders in fathers of patients with OCD compared to that of controls were found which suggested that tic disorder in fathers might be a predictor of OCD in the offspring. Though in the current study no difference was found between siblings according to psychopathology, it should be kept in mind that siblings of patients with OCD are still at risk for psychopathology and they should be followed carefully. (Anatolian Journal of Psychiatry 2007; 8:126-131)


Obsesif kompulsif bozukluğu olan çocuk ve ergenlerin birinci derece akrabalarında psikopatoloji

Amaç: Bu çalışmanın amacı çocukluk yaş dönemi başlangıçlı obsesif kompulsif bozukluk (OKB) tanısı konan çocuk ve ergenlerin anne, baba ve kardeşlerinde OKB ve diğer psikopatolojilerin varlığını araştırmaktır.

Yöntem: Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü ve özel bir ruh sağlığı merkezine başvuran ve OKB tanısı konan 25 çocuk ve ergen ile bu hastaların anne, baba ve kardeşlerinin tümü çalışmaya alınmıştır. OKB tanısı konan çocukların ana babalarında psikopatoloji klinik görüşmenin yanında DSM-IV Eksen I İçin Yapılandırılmış Tanısal Görüşme (The Structured Clinical Interview for DSM-IV Axis I Disorders, SCID-I) kullanılarak araştırılmıştır. OKB tanısı konan çocuk ve ergenlerin kardeşleri klinik görüşme ve yaşlarına bağlı olarak Okul Çağı Çocukları için Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi-Şimdi ve Yaşam Boyu Şekli-Türkçe Uyarlaması (ÇDŞG-ŞY-T), ya da SCID-I kullanılarak psikopatoloji varlığı açısından taranmıştır.

Bulgular: OKB tanısı konan çocuk ve ergenlerin annelerinde kontrol grubundaki annelere göre anlamlı düzeyde daha çok anksiyete bozukluğu saptanmıştır. Anksiyete bozuklukları ayrı ayrı değerlendirildiğinde, hasta grubundaki annelerde OKB kontrol grubuna göre daha yüksek oranda bulunmuştur. Anksiyete bozukluğu dışındaki psikopatolojilerde iki gruptaki anneler arasında anlamlı farklılığa rastlanmamıştır. OKB tanısı konan çocuk ve ergenlerin babalarında ti bozukluğu kontrol grubundaki babalardan yüksek ve aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. OKB ve kontrol grubundaki kardeşler arasında psikopatoloji varlığı açısından anlamlı farklılık saptanmamıştır.

Sonuç: OKB tanısı konan çocuk ve ergenlerin annelerinde OKB’un kontrol grubundaki annelere göre anlamlı düzeyde daha sık saptanması, çocuk ve ergenlik döneminde başlayan OKB’ta ailesel yatkınlığın daha fazla olduğu  görüşüyle uyumludur. Erken başlangıçlı OKB’u olan bireylerin ailelerinde tik bozukluklarının daha sık görülmesi, OKB ve tik bozukluğunun aynı genetik temeli taşıyan bozukluklar ya da aynı bozukluğun farklı görünümleri olabileceğini düşündürmektedir. Bu çalışmada OKB tanısı konan çocukların babalarında kontrollere göre anlamlı düzeyde yüksek tik bozukluğu görülmüştür. Bu bulgu, babadaki tik bozukluğunun çocuktaki OKB için güçlü bir yordayıcı olabileceğini düşündürmektedir. OKB ve kontrol grubundaki kardeşler psikopatoloji açısından farklı bulunmamakla birlikte, OKB tanısı konan çocukların kardeşleri psikopatoloji açısından değerlendirilmeli ve izlenmelidir. (Anadolu Psikiyatri Dergisi 2007; 8:126-131)

Files
EISSN 2757-8038