ALPHA PSYCHIATRY

Precipitating, predisposing and protective factors in depression

1.

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, Malatya

2.

İnönü Ü.T.F. Turgut Özal Tıp Merkezi Psikiyatri ABD

Alpha Psychiatry 2000; 1: 41-48
Read: 713 Downloads: 535 Published: 22 May 2021

There are a lot of risk factors and protective factors which have substantial effects on
depression pathogenesis. Genetic vulnerability, female gender, such personality traits as
dependent and obsessive, insecure attachment style, stressful life events, chronic psychiatric
or medical diseases, lack of social support have been associated with onset and unfavorable
course of depression. On the other hand, protective factors are IQ scores above normal level,
secure attachment style, high frustration tolerance and high self-esteem, having a social
network; problem oriented coping style buffer or interrupt effects of stressful life events. None
of risk factors alone can cause depression. If the sum of risk factors and protective factors is
on negative side, depression may develop or continue. Pharmacotherapy and psychotherapy
may be used as protective factors. (Anatolian Journal of Psychiatry 2000; 1(1):41-48)


Depresyonda hazırlayıcı, ortaya çıkarıcı ve koruyucu etkenler

Depresyonun gelişmesinde rol oynayan birçok risk ve koruma etkeni bulunmaktadır. Kalıtsal yatkınlık, kadın olmak, bağımlı ve obsesif özellikler gibi bazı kişilik özelliklerine sahip olmak, güvenli olmayan bağlanma biçimi, stresli yaşam olayları, süregen psikiyatrik ve bedensel hastalık, toplumsal destek azlığı depresyonun başlaması ve olumsuz bir sürece yönelmesiyle ilişkilidir. Diğer taraftan, zeki olmak, güvenli bağlanma biçimi, yüksek engellenme eşiği, yüksek benlik saygısı, toplumsal bir ağa sahip olmak, sorun yönelimli başa çıkma yöntemi ise koruyucu etken olarak stresli yaşam olaylarının etkisini tamponlar ya da engeller. Tek bir risk etkeni depresyon oluşumu için yeterli değildir. Risk ve koruma etkenlerinin toplamı olumsuz yönde ise depresyon gelişebilir ya da devam edebilir. Farmakoterapi ve psikoterapiyi koruma etkeni olarak kullanabiliriz. (Anadolu Psikiyatri Dergisi 2000; 1(1):41-48)

Files
EISSN 2757-8038