ALPHA PSYCHIATRY
Panel discussions

The role of psychiatry in Istanbul Protocol

1.

İstanbul Üniversitesi, İstanbul

Alpha Psychiatry 2009; 10: Supplement S32-S33
Read: 689 Downloads: 459 Published: 05 May 2021

The prohibition of torture under international humanitarian law is only a small, but important, part of the wider protection these treaties pro- vide for all victims of war. Istanbul Protocol is the first set of international guidelines for docu- menttation of torture and its consequences. The Istanbul Protocol provides a set of guidelines for the assessment of persons who allege torture and ill treatment, for investigating cases of alleged torture, and for reporting such findings to the judiciary and any other investigative body. It is a widely held view that torture is an extra- ordinary life experience capable of causing a wide range of physical and psychological suf- fering. Most clinicians and researchers agree that the extreme nature of the torture event is powerful enough on its own to produce mental and emotional consequences, regardless of the individual’s pretorture psychological status. One of the central aims of torture is to reduce an individual to a position of extreme helplessness and distress that can lead to a deterioration of cognitive, emotional, and behavioral functions. Thus, torture is a means of attacking an indivi- dual’s fundamental modes of psychological and social functioning. Under such circumstances, the torturer strives not only to incapacitate physiccally a victim but also to disintegrate the individual’s personality. The torturer attempts to destroy a victim’s sense of being grounded in a family and society as a human being with dreams, hopes, and aspirations for the future. By dehumanizing and breaking the will of their victims, torturers set horrific examples for those who later come incon tact with the victim. In this way, torture can break or damage the will and coherence of entire communities. In addition, torture can profoundly damage intimate relation- ships between spouses, parents, children, other family members, and relationships between the victims and their communities. The unique cultural, social, and political implica- tions that torture has for each individual influ- ence his or her ability to describe and speak about it. These important factors contribute to the impact that torture inflicts psychologically and socially and that must be considered when performing an evaluation of an individual from another culture. Although, the main psychiatric disorders associated with torture are post- traumatic stress disorder and major depression almost all of the psychiatric disorder can devel- op after torture. The aim of this presentation is to point out to the possible psychiatric disorders associated with torture and the role of psychi- atry/psychiatrist in Istanbul Protocol.


İstanbul protokolünde psikiyatrinin yeri

Uluslararası hukukta "işkence görmeme hakkı" net ve kesin bir biçimde belirtilmiştir. İstanbul Protokolü, işkence ve kötü muamelenin soruş- turması ve dokümantasyonu amacıyla oluştu- rulmuş ilk uluslararası tüzük veya kılavuzdur. İşkencenin çok çeşitli fiziksel ve ruhsal sorunlara yol açabilecek olağanüstü bir yaşam deneyimi olduğu kesindir. Klinisyenlerin çoğu, işkencenin aşırı zorlayıcı doğasının, kişinin işkence öncesi ruhsal durumuna bağlı olmaksızın kendi başına ruhsal ve duygusal etkiler yaratacak kadar güçlü bir deneyim olduğu konusunda görüş birliğin- dedir. İşkencenin ana amaçlarından biri, kişiyi aşırı çaresizliğe ve rahatsızlığa iterek bilişsel, duygu- sal ve davranışsal işlevlerin bozulmasına yol açmaktır. Bu yüzden, işkence kişinin ruhsal ve sosyal işlevselliğinin temeline yönelik bir saldırı aracı olabilir. Bu koşullar altında işkenceci, mağduru yalnız fiziksel olarak güçsüzleştirmeye çalışmaz, aynı zamanda mağdurun kişiliğini parçalamaya ve mağdurun gelecekle ilgili hayal- leri, ümitleri ve arzuları olan bir insan olarak aileye ve topluma ait olduğu duygusunu yıkma- ya çalışır. İşkenceciler mağdurları insanlıktan çıkararak ve iradelerini kırarak, mağdurla teması olanlar için dehşet verici örnekler oluşturur. Bu yolla işkence, bütün bir topluluğun iradesini kıra- bilir ya da toplumun uyumuna zarar verebilir. Bunun yanı sıra, eşler, anne-babalar, çocuklar ve diğer aile üyeleri arasındaki yakın ilişkilere, mağdurlarla mensubu bulundukları topluluklar arasındaki ilişkilere ciddi zararlar verebilir. İşkencenin kişiye özgü kültürel, sosyal ve politik anlamı, işkencenin nasıl tasvir edildiğini ve işkence üzerine nasıl konuşulduğunu etkiler. Bu etkenler, işkencenin ruhsal ve sosyal etkilerine katkıda bulunur. İşkence ile bağlantılı ana psiki- yatrik bozukluklar travma sonrası stres bozuklu- ğu ve majör depresyon olmasına karşın, işkence sonrasında hemen her psikiyatrik bozukluk oluşabilmektedir. Bu konuşmada işkence sonra- sında mağdurda görülmesi olası psikiyatrik bozukluklara ve işkenceyi önlemek açısından psikiyatrinin rolüne değinilmeye çalışılacaktır.

Files
EISSN 2757-8038