Objective: In this study, it is aimed to determine the public’s attitudes and their correlates towards depression in rural area.
Methods: The study is carried out a village in Manisa City in Turkey. 230 subjects were applied the public survey form which consists of 10 items screening demographic and health status and 32 items rating attitudes towards depression.
Results: Four fifth of subjects stated that depression was a condition which everyone may experience sometimes (79.8%). Majority of subjects stated the social problems as main etiological factor (86.1%). More than half of subjects stated that the patients with depression should apply a physician for treatment of their condition (51%). Three fourth of subjects stated that they would not get married with a person with depression (75%).
Conclusions: The public believes that depression do not remit unless the social problems, which are stated as main etiological factor, are dissolved. They are reluctant to establish an intimacy with the patient and have rejective attitudes in order to keep acertain distance with them. Stigmatizating depression and the patient with depression are more evident in rural area. The demographic factors seem to have not an important effect on attitudes towards the depression. (Anatolian Journal of Psychiatry 2003; 4:133-143)
Türkiye’de kırsal bir bölgede yaşayan halkın depresyona ilişkin tutumları
Amaç: Bu çalışmada, kırsal kesimdeki halkın depresyona ilişkin tutumları ve bunları etkileyen etmenlerin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Araştırma, Manisa ilinin merkeze bağlı bir köyünde gerçekleştirilmiştir. Alınma ölçütlerini karşılayan toplam 245 kişiden ulaşılabilen 230’u denek olarak alınmış, yüz yüze görüşme yöntemiyle Psikiyatrik Araştırmalar ve Eğitim Merkezi (PAREM) tarafından geliştirilmiş olan anketin 10 maddelik sosyodemografik bilgi formu ve 32 maddelik depresyon alt bölümü uygulanmıştır.
Sonuçlar: Deneklerin %79.8’i depresyonu “bir hastalık olmaktan çok, herkesin zaman zaman içine düşebileceği bir durum” olarak değerlendirmiştir. Etiyolojik neden olarak en sık sosyal sorunlar (%86.1) gösterilmiştir. Sağaltım için en çok doktora (%51.0), doktorlar içinde de psikiyatriste (%41.3) başvuru önerilmiştir. Deneklerin %75.0’i (n=156) depresyonlu birisi ile evlenmeyeceğini, %71.6’sı (n=149) da depresyonluların kendi yaşamlarıyla ilgili doğru karar alamayacaklarına inandıklarını belirtmişlerdir.
Tartışma: Kırsal kesimde depresyonun bir hastalık olarak öneminin kavranması yetersiz gibi görülmektedir. Etiyolojide ilk sırada sosyal sorunlar sorumlu tutulmuştur. Depresyon sağaltımı konusunda kırsal kesimde yaşayan halkın bilgisi yetersizdir. Halk, yaşanılan sosyal sorunların çözülmeden depresyonun iyileşmeyeceği inancını taşımaktadır. Halk hastalarla yakınlık kurma konusunda isteksiz, belirli bir mesafeyi korumaktan yana olmak üzere reddedici tutumlara sahiptir. Kırsal kesimde depresyonlu hastaları ve hastalığı etiketleme daha belirgindir. Bunun dışında sosyodemografik etmenler depresyona yönelik tutumlar üzerinde önemli bir etkiye sahip görünmemektedir. (Anadolu Psikiyatri Dergisi 2003; 4:133-143)