Objective: The protection of the confidentiality of the private information in the special relation between psychiatrist and the patient is the natural right of the patients and the principle of confidentiality is considered the indispensable prerequisite of psychiatric treatment. 1 As in many western countries, relevant statutes and laws in Turkey state that physicians are supposed to keep the secrets of their patients confidential and that they will be liable if they disclose private information without a necessity or obligation. 1,2 In this study, we aimed to determine the approach of Turkish psychiatrists and psychologists to legal and ethical issues regarding the confidentiality principle.
Methods: Various participants of psychiatric congresses were informed about the aim and methods of the investigation. The ones who consented to participate in the study were asked questions on their sociodemographic characteristics and the confidentiality principle using the questionnaire form developed by the investigator. Data were analyzed and interpreted using version SPSS 16.0 statistical program.
Results: Of 118 subjects, 50% was male and 50% female. Mean age of female participants was 37.15±8.61, and that of male participants 34.77±8.13, 80.8% was psychiatrist and 10.2% psychologist. The question ‘Is there a law in Turkey on the principle of confidentiality in psychiatry?’ was replied positively by 15.4% of psychiatrists while none of the psychologists gave an affirmative answer. The question ‘If legal authorities leave the disclosing of the secrets of the patients to your preference, will you disclose them?’ was replied negatively by 92.8% of the psychiatrists and 7.2% of the psychologists. The question ‘If the patient tells you that he/she committed a crime, should psychiatrist keep this information secret from legal authorities?’ was replied negatively by 90.8% of psychiatrists and psychologists. This rate was reduced to 88.7% when the family in the question replaced legal authorities. The question ‘If the patient tells that he/she wants to harm another person, should this information be kept confidential?’ was replied negatively by 89.5% of the participants.
Discussion: The obligation of keeping secret of the physician is regulated by penal law as well as ethical and professional rules and its violation is considered a crime. Patient will refer to the physician if he/she is sure that information on his/her private life will be kept secret and no embarrassing situation will arise. This is more relevant especially for psychiatry patients. 1 In the studies carried out with clinicians, therapists reported that their patients attached great importance to trust and confidentiality. 1 96% of the psychiatrists in Florida and, in another study, one third of the therapists, stated that they discussed the issue of confidentiality with their patients. 3,4 The results of our study are partly consistent with these data. Studies of western origin indicate that clinicians are aware of the practical ethical and legal aspects of confidentiality at various degrees. 3 Our results are congruent with the findings reported in the literature.
Conclusion: Results obtained from this study indicate that although the theoretical information of the psychological health professionals in Turkey is not adequate, they have a certain degree of awareness regarding this subject, and that the same awareness has not developed yet in terms of legal aspects.
Türkiye’de ruh sağlığı çalışanlarının sır saklama ile ilgili düşünce ve yaklaşımları
Giriş: Özel bir konuma sahip olan hasta-psikiyatrist ilişkisi içinde paylaşılan sır niteliğindeki bilgilerin korunması hastanın doğal hakkı olup, gizlilik ilkesi, psikiyatrik tedavinin olmazsa olmaz koşulu olarak kabul edilir. 1 Batı ülkelerinde olduğu gibi, ülkemizde de yasalar ve tüzüklerde hekimlerin hasta sırlarını saklamakla yükümlü olduğunu, zorunlu bir neden olmadan bu sırrın açıklanması durumunda hekimlerin suçlu olacağı belirtilmektedir. 1,2 Biz bu çalışma ile Türk psikiyatrist ve psikologlarının gizlilik ilkesiyle ilgili yasal ve etik konulara bakış açısı ve yönelişlerini belirlemeyi amaçladık.
Yöntem: Araştırmanın amacı ve yöntemleri konusunda çeşitli psikiyatri kongre katılımcıları bilgilendirdi. Araştırmacılar tarafından oluşturulan anket formu aracılığıyla çalışmaya katılmayı kabul edenlerin sosyodemografik özellikleri ve gizlilik ilkesi ile ilgili sorular soruldu. Veriler SPSS 16.0 versiyonu istatistik paket programı kullanılarak analiz edilip yorumlandı.
Bulgular: Çalışmaya katılan 118 kişinin %50’si kadın, %50’si erkekti. Kadınların yaş ortalaması 37.15±8.61, erkeklerin 34.77± 8.13 idi. Katılanların %80.8’i psikiyatrist, %10.2’- si psikolog olup ‘Türkiye’de psikiyatride gizlilik ilkesi ile ilgili yasa var mı?’ sorusuna psikiyatristlerin %15.4'ü evet yanıtı vermiş, psikologların hiçbiri evet yanıtını vermemiştir. ‘Adli makamlar hastanın sırlarını açıklamayı sizin tercihinize bırakırsa açıklar mısınız?’ sorusuna psikiyatristlerin %92.8’i, psikologların %7.2’si hayır yanıtını vermiştir. ‘Hasta bir suç işlediğini anlatırsa, psikiyatrist bu bilgiyi adli makamlardan saklamalı mı?’ sorusuna psikiyatrist ve psikologların %90.8’i, ‘Ailesinden saklanmalı mı?’ sorusuna %88.7’si hayır yanıtı vermiştir. ‘Hasta başka birkişiye zarar vermek istediğini söylediğinde, bu bilgi saklanmalı mı?’ sorusuna %89.5 oranında hayır yanıtı verilmiştir.
Tartışma: Hekimin sır saklama yükümlülüğü, etik ve mesleksel kuralların yanı sıra, ceza yasasında da düzenlenmiştir ve uyulmazsa suç oluşturur. Hasta, bilgilerinin gizli kalacağını, toplumda utanılacak bir durumun ortaya çıkmayacağını bildiği takdirde hekime başvuracaktır. Bu özellik psikiyatri hastaları için daha kesin sınırlara sahiptir. 1 Bir çalışmada terapistler, hastalarının güven ve sır tutulması konusuna çok değer verdiklerini bildirmiştir. 1 Florida ruh sağlığı uzmanlarının %96’sı, bir başka çalışmada terapistlerin üçte biri hastalarıyla sır saklama konusunu görüşüp tartıştıklarını bildirmiştir. 3,4 Çalışmamızın sonuçları bu verilerle kısmen uyumludur. Batı kaynaklı çalışmalar klinisyenlerin sır saklamanın uygulanabilir etik ve hukuksal yönlerinden değişik düzeylerde haberdar olduklarını göstermektedir. 3 Bizim çalışmamızdaki veriler de bu yöndeki literatür bilgileri ile uyumlu bulunmuştur.
Sonuç: Bu çalışmada elde ettiğimiz sonuçlar ülkemizde ruh sağlığı alanında çalışan profesyonellerin konu ile ilgili kuramsal donanımlarının yeterli olmamasına karşın, söz konusu alanda belirli düzeyde duyarlılıklarının olduğuna, hukuksal alanda aynı duyarlılığın henüz oluşmamış olduğuna işaret etmektedir.