Objective: In this study, the knowledge and attitudes of the specialists about mental disorders were aimed to investigate.
Methods: Demographic features, professional practices, konowledge and attitudes about mental disorders and depression of internists, physical therapy and rehabilitation specialists, gynecologists and oncology specialists were investigated by using a questionnaire designed by investigators. 681 specialists participated to study and 352 of them were internist, 218 of them weregynecologist, 97 of them were physical therapy and rehabilitation specialists, 14 of them were oncology specialist.
Results: The specialists who participated to study has stated that 20% of their patients had psychiatric problems, they had consulted to a psychiatrist, 10% of the patients who had psychiatric problems and they had diagnosed 10% of their patients as depression, 10% as anxiety and 10% as somatisation. The specialists have stated that their knowledge level was intermediate about psychiatric disorders and the therapy of the psychiatric disorders. Aproximately 65% of the participants required an education program about depression, anxiety and somatisation. 70% of the participants thought that depression was a medical illness and 43% of the participants thought that antidepressant drugs had depedency potential.
Discussion: It has seen that the specialists had considered some symptoms as a diagnostic symptom that was not present as a diagnostic criterion of depressive disorder in DSM-IV. (Anatolian Journal of Psychiatry 2003; 4:5-12)
Psikiyatri dışı uzman hekimlerin ruhsal bozukluklar konusunda bilgi ve tutumları
Amaç: Bu araştırmada psikiyatri-dışı uzman hekimlerin ruhsal bozukluklar konusunda bilgi ve tutumlarının araştırılması amaçlanmıştır.
Yöntem: Araştırmacılar tarafından oluşturulan anket formu ile dahiliye, kadın hastalıkları ve doğum, onkoloji ve fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanlarının demografik bilgileri, meslek yaşamı ile ilgili bilgileri, ruhsal bozukluklar ve depresyon ile ilgili bilgileri ve tutumları araştırılmıştır. Araştırmaya katılan 681 uzmanın 392’si dahiliye, 218’i jinekoloji, 97’si fizik tedavi ve rehabilitasyon, 14’ü onkoloji uzmanıdır.
Sonuçlar: Araştırmaya katılan uzman hekimler gördükleri hastaların % 20’sinde ruhsal sorun olduğunu düşündüklerini, ruhsal sorunu olan hastaların ise % 10’unu bir psikiyatri uzmanına sevk ettiklerini, gördükleri hastaların %10’una depresyon, % 10’una anksiyete, % 10’una somatizasyon tanısı koyduklarını belirtmişlerdir. Uzman hekimler, ruhsal bozukluklar ve ruhsal bozuklukların tedavisi konularında kendilerini orta düzeyde yeterli görmektedirler. Katılımcıların yaklaşık %65’i depresyon, anksiyete ve somatizasyon konusunda eğitim alma gereksinimi duyduğunu belirtmektedir. Katılımcıların %70’i depresyonun tıbbi bir hastalık olduğunu, %43’ü ise antidepresan ilaçların bağımlılık yapabileceğini düşünmektedir.
Tartışma: Uzman hekimlerin DSM-IV depresif bozukluklar tanı ölçütlerine göre tanı koydurucu olmayan belirtileri de (baş ağrısı, ellerde uyuşma, nefes alamam hissi, bayılma, uyuşukluk, çarpıntı) tanı koydurucu belirti olarak gördüğü gözlenmiştir. (Anadolu Psikiyatri Dergisi 2003; 4:5-12)