Objective: Worldwide, cancer is the second most frequent cause of death after the ischemic heart disease. Lifetime prevalence of psychiatric co-morbidities in cancer patients is 30-40%. Major depression is the most prevalent psychiatric disorder in patients with cancer. Major depression has a negative effect on quality of life, self-care, treatment compliance, prognosis, and treatment response of the cancer patient. In this study, we evaluated the prevalence of major depression in patients with cancer and the related factors which might affect this co-morbidity.
Methods: Hundred patients with cancer (53 men and 47 women) who attended to oncology outpatient units were recruited to the study. Participants were assessed with ‘Structured Clinical Interview for DSM-IV (SCID) - Mood Disorders Module’ and ‘The Questionnaire for the Assessment of Patients with Cancer’.
Results: The prevalence of major depression in patients with cancer was 22%. The prevalence of major depression was higher in women than in men. Insomnia was found in 50% of patients. Insomnia was recognized in 20% of patients with breast cancer and 15% of patients with lung cancer. Suicidal ideation was found in 11% of the patients with cancer. The prevalence of suicidal ideation increased with age and it decreased as the disease progressed.
Conclusion: Major depression is a frequent psychiatric problem in the patients diagnosed with cancer. By reason of frequency, early recognition of major depression and the related factors will provide appropriate treatment. The frequency of suicidal ideation is even important in this population. Psychosocial support and psychiatric treatment approaches should be the focus of further attention in oncology clinics. (Anatolian Journal of Psychiatry 2008; 9:59-66)
Kanser hastalarında majör depresyon yaygınlığı ve ilişkili etkenler
Amaç: Dünyada iskemik kalp hastalığından sonra ikinci en sık ölüm nedeni kanserdir. Kanserli hastalarda psikiyatrik komorbiditenin yaşam boyu yaygınlığı %30-40’tır. Majör depresyon kanserli hastalarda en yaygın psikiyatrik bozukluktur. Majör depresyon kanserli hastanın yaşam kalitesini, öz bakımını, tedaviye uyumunu, hastalığın gidişini ve tedaviye yanıtını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu çalışmada, kanserli hastalarda majör depresyonun yaygınlığını ve bu komorbiditeyi etkileyebilecek ilişkili etkenleri araştırdık.
Yöntem: Onkoloji polikliniğine başvuran kanser tanısı konmuş olan 100 hasta (53 erkek, 47 kadın) çalışmaya alınmıştır. Katılımcılar DSM-IV için yapılandırılmış klinik görüşme (SCID) majör depresyon modülü ile Kanser Hastalarını Değerlendirme Formu kulanılarak değerlendirilmiştir.
Sonuçlar: Kanserli hastalarda majör depresyon yaygınlığı %22 idi. Majör depresyonun yaygınlığı kadın hastalarda erkeklere göre daha yüksekti. Hastaların %50’sinde uyku bozukluğu saptandı. Uyku bozukluğu oranı meme kanserli hastalarda %20, akciğer kanserli hastalarda %15 olarak saptandı. Kanserli hastaların %11’inde intihar düşüncesinin olduğu belirlendi. Ölüm düşüncelerinin yaygınlığı yaşla birlikte artarken, kanser tanısının konmasından sonra geçen süre uzadıkça azalıyordu.
Tartışma: Kanser tanısı konan hastalarda majör depresyon sık karşılaşılan bir psikiyatrik bozukluktur. Bu yaygınlık nedeniyle majör depresyon ve ilişkili etkenlerin
erken tanınması uygun tedavi yaklaşımlarına yön verecektir. Kanserli hastalarda intihar düşüncesinin sıklığı da önemlidir. Onkoloji servis ve polikliniklerinde psikososyal destek ve psikiyatrik tedavi yaklaşımları üzerinde önemle durulmalıdır. (Anadolu Psikiyatri Dergisi 2008; 9:59-66)