Introduction: Different sources of evidence have suggested that the cerebellum may be altered in many psychiatric disorders, including schizophrenia, bipolar disorder, unipolar depression, anxiety, and attention deficit hyperactivity disorder. Corticocerebellar-thalamic-cortical dysfunction was considered in psychotic states.
Case: Our case was 40 years old age, male, graduated from high school and selfemployed person. There was extrapyramidal symptoms when he applied to our outpatient clinics. In his history, he has applied to a psychiatry specialist because of paranoid, persecutory delusions about himself and his family, and auditory hallucinations one and half months ago. Zuclopentixol depot amp was administered five times, risperidone 4 mg/day and chlorpromazine 100 mg orally if needed was given to the patient with a diagnose of schizophrenia. We planned to give olanzapine 10 mg/day, biperiden 6 mg/day and lorezapam 2 mg/day with a diagnose of depressive disorder with psychotic features and parkinsonism while there were complaints of insomnia, lack of appetite, weight loss, hopelessness. Venlafaxine 75 mg/day was added after the attenuating of extrapyramidal symptoms and anxiety. Ataxia and difficulty to stand were observed when the Parkinsonism symptoms were improved. On magnetic resonance imagination, hypointense in T1 weighted and hyperintense in T2 weighted imagination in left medial cerebellum hemisphere was detected which was extending like a caput medusa, linear vascular lesion (accordance with venous malformation).
Discussion: Treating the patient only by focusing the symptoms might lead some difficulties in case with intensive hallucinations and delusions whose affective symptoms were underevaluated. Furthermore, the occurrence of extrapyramidal symptoms due to the aggressive antipsychotic medication caused to detect the underlying organisity, lately. Indeed, subtle ataxia, coordination dysfunction, intentional tremor and positive symptoms particularly delusions, flattened affect, alogi, social isolation and poverty in speech were reported in patients with cerebellum lesions. Cerebellar pathology accompany with affective symptoms was defined as cognitive affective syndrome in literature. This syndrome was considered in our case because of affective symptoms pioneering thought disorder and accompanying with subtle neurologic signs.
Serebellar venöz malformasyon ve psikotik bozukluk
Giriş: Serebellumun şizofreni, bipolar affektif bozukluk, unipolar depresyon, anksiyete ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu gibi birçok rahatsızlıkta değişmiş olduğuna çeşitli kanıtlar vardır. Psikotik durumlarda kortikoserebellartalamik-kortikal devrede işlev bozukluğu olduğu düşünülmektedir.
Olgu: Olgumuz 40 yaşında, erkek, lise mezunu ve serbest çalışıyor. Bize başvurduğunda ekstrapiramidal sistem bulgularından yakınmaktaydı. Öyküsünde bir buçuk ay önce başlayan kuşkuculuk, kendisine ve ailesine kötülük yapılacağı, kendisinin işinden attırılacağı düşünceleri ve işitsel varsanıları nedeniyle psikiyatri uzmanına götürülmüş. Şizofreni ön tanısıyla zuklopentiksol depot amp beş kez yapılmış ve risperidon 4mg/gün ve lüzumu halinde klorpromazin 100 mg oral tablet verilmiş. Öyküsünde uykusuzluk, moral bozukluğu, iştahsızlık kilo kaybı, umutsuzluk, hiç iyileşmeyeceği düşünceleri, bulunan hastada psikotik özellikli depresyon ve Parkinsonizm tanısı ile olanzapin 10 mg/gün, biperiden tablet 6 mg/gün ve lorazepam 2 mg/gün başlandı. Ekstrapiramidal bulguları azalmaya ve anksiyetesi yatışmaya başlayınca iki hafta sonra venlafaksin 75 mg/gün eklendi. Parkinsonizm belirtileri azaldıkça hastanın ataksisi ve ayakta sabit durmakta zorlandığı anlaşıldı. Çekilen MR görüntülemesinde sol serebellum hemisfer medialinde T1 ağırlıklı sekansta hipo, T2 ağırlıklı sekansta hiperintens olarak izlenen parankimde kaput meduza şeklinde dağılım gösteren, lineer vasküler lezyon (venöz malformasyon) saptandı.
Tartışma: Kırk yaşında varsanıları ve sanrısal içeriği yoğun olarak başlayan, affektif belirtilerin geri planda tutulduğu bu olguda yalnız içeriğe odaklanan tedavinin bazı zorluklara yol açtığı izlenmiştir. Ayrıca hastaya yapılan agresif antipsikotik tedavi sonucunda ortaya çıkan ekstrapiramidal sistem bulguları da altta yatan organizitenin geç anlaşılmasına neden olmuştur. Aslında serebellar lezyonu olanlarda gizil ataksi, koordinasyon bozukluğu, intansiyonel tremor ve özellikle sanrılar olmak üzere pozitif belirtiler ve düzleşmiş affekt, isteksizlik, sosyal izolasyon ve konuşmada fakirleşme literatürde bildirilmiştir. Literatürde serebellar patoloji ile birlikte affektif belirtilerin birlikteliğine serebellar kognitif affektif sendrom denmektedir. Bizim olgumuzda bu sendromun düşünce bozukluğunun ön planda olduğu ve affektif belirtilerle birlikte, gizil nörolojik bulguların eşlik etmesi biçiminde geliştiği düşünülmüştür