The factitious disorder (FD) is characterized by an intentional production of physical or psychological symptoms or signs, which are assumed as real based on a certain purpose. In the occurrence of symptoms or signs, there is no secondary gain but the psychological need of sick role. Our case whom we have considered as FD-Munchausen Syndrome, was diagnosed as depressed years ago and had numerous surgical operations with a continued physical symptoms and signs, was worth to discuss. Our case, 54 years old female who worried about her breasts in terms of presence of any cyst, the huge size, and frequent lesions underneath of her breasts applied the plastic surgery clinic for the desire of mammoplasty operation. Nevertheless, she hide that she had a colostomy, when it is found out she was sent to our psychiatry clinic. During psychiatric interview and evluation it was learnt that she had countless operations such as kidney, over and uterus, vaginal prolapsus, colon, left tibia distal end fracture, occasionally other detailed operations). Via psychiatric examination, the patient was diagnosed as FD and decided to be hospitalized and treated with sertraline 50 mg/day, pimozid 2 mg/day. Depression symptoms were almost remitted however both the desire and belief as a need of having a surgery operation remained same. Because of application of MMPI, it was found that she had egocentric, immature, and histrionic personality characteristics. Especially in stressful circumstances, she tended to convert her psychological problems into psychosomatic concerns such as fatigue and weakness. Thus, she ignored psychological roots of her problems and was not able to benefit from conventional psychotherapeutic interventions. The diagnosis of FD is based on the attentive examinations of behavior, motivation, and medical history of a patient. We would like to present this case for a number of reasons. To begin with, FD can be easily confused with the diagnosis of surgical and internal pathologies, somatoform disorder, simulation, and personality disorders on axis II. Additionally the patients seem to be quite content of being an inpatient, playing a sick role and not to deny hospitalization process. Also, not having any witness and social relationships for the progress and history of FD, demanding only psychotherapeutic interventions, insisting on the surgical methods is the only way for helping herself, and lastly not having a secondary gain when hospitalization should make us consider FD in the proper diagnosis.
Bir Munchausen Sendromu: olgu bildirimi
Yapay bozukluk (YB) fiziksel ya da ruhsal belirti ve bulguların amaçlı olarak ortaya çıkarılması veya bu tür belirtiler varmış gibi davranılmasıyla belirlidir. 1 Belirtilerin oluşturulmasında, hasta rolüne karşı ruhsal bir gereksinimden başka ikincil kazanç bulunmaz. 2 Yıllar önce depresyon tanısı konan, bununla birlikte sayısız cerrahi girişim uygulanan, birçok fiziksel belirti ve bulgularla seyreden, YB (Munchausen Sendromu) tanısı düşündüğümüz hasta, tartışmaya değer bulundu. Olgumuz 54 yaşında, bayan, göğüslerinde kistler olduğu, göğüslerinin çok büyük olduğu ve göğüslerinin altında sık sık yaralar oluştuğu yakınmalarıyla ve mamoplasti isteği ile plastik cerrahi polikliniğine başvurmuş. Kolostomili olduğunu gizlemiş, ancak öğrenilince psikiyatri polikliniğine sevk edilmiş. Psikiyatrik muayenesi ve öyküsünün alınması sırasında birçok kez opere olduğu (böbrek, tiroid, over ve uterus, vajinal prolapsus, kolon, sol tibia distal uç kırığı nedeni ile operasyonlar, aralarda başka onarım operasyonları) öğrenildi. Öyküden elde edilen bilgilerle YB tanısı düşünülen hasta yatırıldı ve sertralin 50 mg/gün, pimozid 2 mg/gün başlandı. Depresyon belirtilerinde düzelme vardı, ancak ameliyat olma isteği ve gerekçesi değişmedi. Yapılan MMPI sonucunda, benmerkezcil ve histriyonik kişilik özelliğine sahip olduğu, özellikle stresli durumlarda sıkıntılarını bedensel uğraşlara dönüştürdüğü ve ruhsal kökenini reddettiği, zayıflık ve yorgunluktan yakındığı, geleneksel psikoterapötik girişimlerden yararlanamayacağı belirtilmişti. YB tanısı davranış, motivasyon ve tıbbi öykünün dikkatle incelenmesine dayanmaktadır. Biz, bu olguda hastalığın belirtilerinin cerrahi ve dahili patolojiler, somatoform bozukluk, temaruz ve eksen II patolojileri tanıları ile karışabileceğini, kişinin hasta olarak izlenmekten, hasta rolünden oldukça memnun görünmesi ve yatarak izlenmeyi reddetmemesi, öykü için tanıklık edecek kimsenin olmaması, sosyal çevresinin olmaması, girişimsel tanı ve terapötik yöntemler istemesi, kendisine yardım edecek tek yolun cerrahi girişim olduğunu savunması, serviste yattığı dönemde ikincil kazancının olmaması durumunda ayırıcı tanıda YB’nin göz önünde bulundurulması gerektiğini tartışmak istedik