ALPHA PSYCHIATRY
Poster presentations

Aripiprazole treatment in the patients who developed symptomatic hyperprolactinemia associated with antipsychotic use: a case series

1.

Fırat Üniversitesi, Elazığ

2.

Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara

Alpha Psychiatry 2009; 10: Supplement S67-S67
Read: 815 Downloads: 490 Published: 04 May 2021

Aripiprazole is a first potent D2 partial agonist agent among the new generation antipsychotics. It has been demonstrated that even though therapeutic doses of aripiprazole produces a high occupancy of D2 receptors, even the lowest dose led to 85% D2 occupancy, it does not induce hyperprolactinemia in most subjects. It has been suggested that this low propensity for hyperprolactinemia seen with aripiprazole may be due to the partial agonism of D2 receptors. There is limited literature, which demonstrates that aripiprazole is not associated with prolactin elevation, and, in patients with elevated baseline levels aripiprazole normalizes prolactin levels. 1,2 Hyperprolactinemia may affect the antipsychotic use because of its clinical consequences. Sometimes the side effects linked to hyperprolactinemia can seriously threaten the patient’s physical health (e.g., emergence of pituitary tumor or osteoporosis). In addition, it may be an important cause of the patient incompliance. Therefore, a medication switch may be indicated even the current antipsychotic is adequately or successfully controlling the patient’s primary symptoms. 3 In this report, we described five patients who developed hyperprolactinemia and amenorrhea and/or galacthorea secondary to hyperprolactinemia related to typical and atypical antipsychotic use. In the reported cases, a cross switches to aripiprazole successfully controlled on psychotic symptoms and also improved hyperprolactinemia and related side effects. In conclusion, when the clinicians make a switch to another treatment modality in the psychotic patients, they must take into consideration drug induced side effects, medication non-adherence and long term clinical outcome as well as controlling on the psychotic symptoms.


Antipsikotik kullanımına bağlı hiperprolaktinemi gelişmiş hastalarda aripiprazol  tedavisi: Bir olgu serisi 

Hiperprolaktinemi, ortaya çıkardığı klinik sonuçlar dolayısı ile uzun dönemde antipsikotik kullanımını ciddi oranda etkileyebilir. Bazen hiperprolaktinemiye bağlı yan etkiler hastanın fiziksel sağlığını tehdit edebilir (hipofiz tümörü, osteoporoz gelişimi gibi), ya da hasta uyumunu ciddi oranda bozabilir, dolayısı ile böyle bir yan etki geliştiğinde antipsikotik etkinlik iyi olsa dahi, ilaç değiştirmek gerekli olabilir. 3 Bu bildirimde kullandıkları tipik ya da atipik antipsikotik ilaçlarla prolaktin yükselmesi ve buna bağlı olarak amenore ve/veya galaktore gelişmiş beş olgu tanımlanmıştır. Tanımlanan olgularda aripiprazole çapraz geçiş sonrası prolaktin düzeyi ve ilgili yan etkilerin düzelmesinin yanında psikotik belirtiler üzerinde de yeterli kontrol sağlanmıştır. Sonuç olarak, psikotik hastalarda tedavi değişikliği yapılırken birincil hastalığın kontrolünü sağlamak kadar ilaçlara bağlı yan etkileri, bunların yarattığı tedavi uyumsuzluğunu ve uzun dönemdeki sonuçlarını da göz önünde bulundurmak gerekmektedir.

Files
EISSN 2757-8038